-
1 tek anlamlı
-
2 tek anlamlı
однозна́чный -
3 tek anlamlı
adj. univocal -
4 tek anlamlı sözcük
n. univocal -
5 tek\ anlamlı\ olmayan
неоднозна́чный -
6 tek
tek11. adj -i einzig; einzeln (= isoliert), Einzel-; ungerade (Zahl); ein(e), eines (aus mehreren); ein Gläschen (Schnaps);tek bir kişi var es ist nur einer ( oder ein einziger) da;tek bir kişi yok es ist kein Einziger da;tek anlamlı eindeutig;tek başına ganz allein; für sich; selbstständig;tek dalmak den Gegner (im Ringkampf) an einem Bein packen;tek elden unter einer Leitung;tek hatlı eingleisig; einspurig;tek heceli einsilbig;tek hücreli einzellig;tek kullanımlık şırınga Einwegspritze;tek sözle mit einem Wort;tek tip Einheits- (Kleidung);tek tük vereinzelt, sporadisch;tek yanlı fig einseitig;tek yönlü yol Einbahnstraße f;teke tek dövüşmek Mann gegen Mann kämpfen2. adv nur: tek … -sin de wenn (er/sie) nur … -
7 anlamlı
1) име́ющий какое-л. значе́ниеçok anlamlı — многозна́чный
tek anlamlı — однозна́чный
2) многозначи́тельный, значи́тельный -
8 univocal
tek anlamli (sözcük) -
9 однозначный
1) anlamdaşоднозна́чные выраже́ния — anlamdaş deyimler
2) ( имеющий только одно значение) tek anlamlıна э́тот вопро́с не мо́жет быть однозна́чного отве́та — bu soruya tek anlamlı bir yanıt verilemez
-
10 univocal
adj. tek anlamlı————————n. tek anlamlı sözcük -
11 univocal
adj. tek anlamlı————————n. tek anlamlı sözcük
См. также в других словарях:
tek anlamlı — sf., db. Tek anlamı olan (kelime veya kavram) … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlamlı — sf. 1) Anlamı olan, manalı 2) mec. Bir şey demek isteyen, düşündürücü, manidar Birleşik Sözler çok anlamlı eş anlamlı iki anlamlı ikiz anlamlı karşıt anlamlı tek anlamlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek anlamlılık — is., ğı Tek anlamlı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlamlılık — is., ğı Anlamlı olma durumu Birleşik Sözler çok anlamlılık eş anlamlılık iki anlamlılık tek anlamlılık yakın anlamlılık zıt anlamlılık … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
işaret — is., Ar. işāret 1) Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im Noktalama işaretleri. 2) Belirti, gösterge, alamet 3) El, yüz hareketleriyle gösterme Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük